İster yalnız, ister sevgilinle; Coca-Cola ile tadını çıkardığın o anın fotoğrafını çek, #TadınıÇıkar etiketiyle Instagram’da paylaş. Fotoğrafınla Coca-Cola sosyal medya hesaplarında, dijital reklamında belki de bir billboard’da yer alma şansını yakala! Yalnız ve evde: Patlamış mısır, romantik komedi ve sen!
Survivor Hatice Kimdir www.songuncel.blogspot.com Survivor 2014 Gönüllüler takımında yarışan Hatice Yalçınkaya'yı aslında hepimiz tanıyoruz neredeyse, Yetenek Sizsiniz yarışmasından tanıdığımız dans eğitmeni olan Gana’lı Hatice Yalçınkaya 2005 yılında Gana’ya çalışmak için gelen Çorum'lu bir Türk işçi ile tanışıp evlenerek Türkiye’ye 2006 yılında
Coca-Cola markası bu gün dünyanın en ücra köşelerinden tutunda en gelişmiş şehirlerine kadar her yere sesini duyurmak için başarılı kampanyalar gerçekleştirmektedir. Mutlulukla kendini özdeşleştiren bu markanın başarısının sadece bir bölümünü anlatan yazımızı, Afrika'da gerçekleştirilen Dünya Futbol
YAŞAM - HABER - Son yapılan Markalar ve Ünlüler araştırmasına göre giyim sektöründe Buse Terim, yüzde 13,8 ile tüketicinin en çok hatırladığı marka-ünlü eşleşmesinde yer aldı.
Campbell ilk ticari gösterisini 1991 yılında bir Coca-Cola reklamında göründüğü sırada, ilk ekran rolü 1992'de Kanada-gençlik serisinde yer aldı. podyum, 1994 yılına kadar kaçtı. Şimdiye kadar, Neve çok sayıda filmde ve televizyon dizisinde rol aldığı etkileyici bir kariyer zaman çizelgesine sahip.
Coca Cola. Coca Cola ve SKYFALL 007 işbirliği ile gerçekleştirilen reklam kampanyası 70 saniye içerisinde katılımcıların hedef ulaşmasını gerektiren bir oyun içeriyor. Bu oyunu kayda alan ünlü marka daha sonra elde ettiği kayıtları Facebook ve Instagram platformlarından da yayınlıyor.
n497g. Dünyanın en büyük markalarından Coca Cola değeriyle gündeme geldi. 2 gün önce sosyal medya platformu Twitter’ı 44 milyar dolara satın alma konusunda anlaşma sağlayan Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk, dünyanın en popüler içecek markalarından Coca Cola’yı satın almak istediğini, içine de yeniden kokain koymayı planladığını duyurdu. Musk’ın bu açıklamasının ardından dev firmanın değeri merak konusu oldu. Peki Coca Cola değeri ne kadar? Coca Cola içindekiler neler? Coca Cola’da uyuşturucu, kokain var mı? İşte tüm ayrıntılar… İlk formulü 1886 yılında John S. Pemberton tarafından oluşturulan Coca Cola, 1892 yılında The Coca-Cola Company adıyla 100 bin dolar sermaye şirketleşmiş ve bu da firmanın dönüm noktası olmuştur. 12 Mart 1894 tarihinde Coca-Cola ilk kez şişede satılmaya başlanan Coca Cola, COCA COLA DEĞERİ Coca Cola değeri en yüksek olan şirketlerden biri konumunda bulunuyor. Coca-Cola, dünya çapında en meşhur gazlı meşrubat olan, şirketi için yıllık 6 milyar dolardan fazla net kazanç sağlıyor. Ünlü içecek markası 1882 yılında kuruldu. Bugün şirketin ürün paketi Fanta, Sprite, Diet Coke ve Schweppes gibi içecekleri de içeriyor. Günümüzde, çok sayıda kendine ait varlık, yüksek karlılık, büyük bir kadro ve verim nedeniyle, Coca Cola değerinin 57 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor. Brand Finance’ın her yıl yayımladığı Global 500 2022 raporuna göre dünyanın en değerli 10 markası Apple, Amazon, Google, Microsoft, Walmart, Samsung, Facebook, ICBC, Huawei, Verizon arasına giremese de Dünyanın en güçlü 10 markası listesinde ikinci sırada yer almıştır. WeChat – 93,3 puanCoca-Cola – 93,3 puanGoogle – 93,3 puanYouTube – 93,2 puanNaver – 92,5 puanSBER – 92,3 puanFerrari – 90,9 puanAmazon – 90,3 puanDeloitte – 90,2 puanPepsi – 90,1 puan COCA COLA İÇİNDEKİLER Amerikan İç Savaşında albay gibi hizmet eden ve yaralanan Coca-Cola’nın mucidi John S. Pemberton, morfin bağımlısıydı ve tehlikeli olmasına rağmen afyon bulmaya çalışıyordu. Columbus’ta kimyager ve eczacı olarak çalışan Pemperton’un aklına kokainli şarap yapmak geldi. Kendi özel geliştirdiği formül ve karışımlarla Pemberton French Wine Coca’yı 1885 yılında icat etti. Kola özütü, şarap ve koka yaprağı karışımından oluşan ürününü bir yıl sonra piyasaya sürdü.[2] Fakat Atlanta yasaları nedeniyle üründe kullanılan kokain yaprağı ve alkol başına dert oldu. Bu yüzden bu işi bırakmak zorunda kalan John 8 Mayıs 1886 yılında Atlanta’da pirinç bir çaydanlıkta serinletici alkolsüz bir şurup yaptı. Karbonatlı su ile karıştırdığı şurubu dostlarına ikram etti. Bu yeni şurup öylesine beğenildi ki, Pemberton eczanesinin bahçesinde bardağı 5 cent’ten satışa sundu. Pembertonun ortağı Frank Robinson ürüne Coca Cola adını verdi Coca-Cola’nın bugüne kadar değişmeden gelen logosunu yarattı. Coca Cola değerinde büyük pay sahibidir bu logo. COCA COLA’NIN GİZLİ FORMULÜ Coca-Cola’nın mucidi 1886 yılında onun ilk formülünü yaratan John S. Pemberton’dur. Pemperton her zaman kendi ürettiği içeceğin formülünü gizli tutmaya çalışmıştır. 1887 yılında Candler, Coca Cola’nın gizli formülünü alıp emin bir yerde saklamıştır. 1916 yılında Candler emekli olduğunda gizli formülü oğluna vermiş ve saklaması için görevlendirmiştir. 1919 yılında Coca Cola’nın gizli formülü Atlanta’dan New York’a götürülmüş, banka kredisi teminatı karşılığında Coca-Cola’nın gizli formülünün yazılı olduğu belge bankaya teslim edilmiştir. Bu belge borcun ödendiği 1925 yılına kadar New York’taki Guaranty Bankası’nda bir kasada tutuldu. 1925 yılında tekrar doğduğu yer olan Atlanta’ya New York’tan dönmüş ve 1925 yılından beri Atlanta’nın merkezindeki SunTrust Bankası’nda muhafaza ediliyordu. Bu sırrın iyi saklanması için şirket SunTrust Bankasına yılda milyon dolar ödüyordu. 2011 yılında düzenlenen törenle gizli formül “Coca-Cola Dünyası” müzesine getirildi. COCA COLA’DA KOKAİN UYUŞTURUCU VAR MI? 1905 yılına kadar Coca Cola ürünlerinde kokanın kullanılması ve uyuşturucu bağımlılığına sebep olduğu konusundaki tepkilerin artması sonucunda şirket geri adım attı; içeriği 1905′te hafif değiştirildi ve içeriğinde bulunan kokain elementleri tamamen çıkartıldı. COCA COLA NERENİN, HANGİ ÜLKENİN MARKASI? Coca Cola bir ABD markasıdır. Merkezi Georgia eyaletinin en büyük kenti Atlanta’dadır. 0 Mutlu 0 Üzgün 0 Sinirli 0 Şaşırmış 0 Virüslü coca cola değeri elon musk
Türkiye’nin ilk kripto para dolandırıcılığı olan Thodex soruşturmasında dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Reklamlarında oynayan ünlüler hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve reklamdan sonraki mal varlıklarının incelenmesi istendi…CNN Türk'ten Ceylan Sever'in haberine göre; 108 milyon dolarlık vurgun yaptıktan sonra kayıplara karışan Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer ile ilgili önemli bir gelişme yaşandı. Yapılan ihbar doğrultusunda Türkiye'deki kız arkadaşıyla görüştüğü ileri sürüldü. Suç duyurusu dilekçesine göre Özer'in sevgilisi, Thodex'in reklamlarında oynayan ünlü isimlerden biriydi. Thodex merkez binasının olduğu rezidansta oturuyordu. Şüpheli isimlerden binaya girip çıkan kişinin tespit edilmesi istendi. İNCELEME İSTENDİ İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, yapılan suç duyurusu dilekçesinde Thodex kripto para borsasının reklamlarında oynayan ünlüler ve bu borsaya paranızı yatırın diyen ekonomistin banka hesaplarının incelenmesi istendi. Şüpheli şahısların Thodex reklamından sonra elde ettikleri mal varlıklarının da tespiti talep edildi. Ayrıca ekonomist Erkan Öz ve aralarında Özge Ulusoy, Ebru Şallı, Burcu Esmersoy gibi isimlerin de bulunduğu 20 ünlü isimle Faruk Fatih Özer'in arasındaki görüşme kayıtlarının incelenmesi istendi. Thodex mağdurları avukatı Sinan Keskin, "Fatih Faruk Özer’in irtibatlı olduğu, organizasyonda yer alan manken, oyuncu ve kamuoyuna mal olmuş çeşitli kişiler hakkında da bu irtibatın ortaya çıkartılması için savcılığa suç duyurusunda bulunduk" dedi. Bu içeriğe emoji ile tepki ver1
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca Thodex kripto para borsası üzerinden dolandırıcılık yapıldığı iddiası üzerine yürütülen soruşturmada, aralarında firari Faruk Fatih Özer'in de bulunduğu 6'sı tutuklu 21 şüpheli hakkında 40 bin yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Thodex'ten kripto para satın alarak mağdur olduğunu öne süren bazı mağdurlar da reklamını yaparak güven duymalarına neden oldukları gerekçesiyle kimi ünlüler hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 17 kişi hakkında "dolandırıcılık" suçuna iştirak ettikleri iddiasıyla yürüttüğü soruşturma takipsizlikle sonuçlandı. Savcılığın takipsizlik kararında bir kısım mağdurun avukatlarının yaptığı suç duyurusuna yer verildi. Buna göre, Thodex'in lüks araçlarla reklamını yapan Pınar Deniz, Mine Tugay, Bahar Şahin, Simge Sağın, Özge Ulusoy, Selin Şekerci, Pelin Karahan, Zeynep Tuğçe Bayat, Gökçe Bahadır, Gaye Turgut Evin, Eda Ece, Barış Kılıç, Edis, Gökçe Yıldız, Necip Memili ve Melisa Döngel'in insanlara güven duygusu vermeleri üzerine bu platforma yatırım yapıldığı anlatıldı. Suç duyurusunda, yine ekonomist Ercan Öz'ün Thodex'e destek vermesinin de birçok kişinin bu firmaya yatırım yapmasına neden olduğu ifade edildi. "Thodex'le herhangi bir illiyet bağları bulunamadı" Takipsizlik kararında, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne, ünlü olarak tabir edilen kişilerin Thodex isimli kripto para borsası, kurucusu ve yöneticileriyle ilgili irtibat, bağlantı ve suç unsuru teşkil eden eylemlerinin araştırılmasının istendiği anlatıldı. Kararda, emniyetten gelen cevap yazısına değinildi. Emniyetin yazısında, "Gönderilen ihbar dilekçesine istinaden Thodex isimli soruşturmanın yürütüldüğü dosyanın incelenmesinde gerek yakalanan şüphelilerin ifadeleri gerek zanlıların banka hesapları gerekse ünlü diye tabir edilen kişilerin Thodex isimli firmayla bağlantıları kontrol edildiğinde Thodex isimli yapı ve örgütle herhangi bir illiyet bağlarının olmadığı anlaşılmıştır." değerlendirmesi yer aldı. Emniyetin yazasında, belirtilen kişilerin firmanın reklamını yapmalarının tek başına suça iştirak etmelerine yönelik bir delil olmadığı belirtilerek, kamuoyunca bilinen popülaritesi yüksek insanların birçok firmanın reklamında oynadığı, bu firmaların sonradan insanları dolandıracağını bilme ihtimallerinin bulunmadığı kaydedildi. Yazıda, bu gerekçelerle adı geçen kişilerin suça konu olay ve bahse konu örgütle herhangi bir bağının bulunmadığı vurgulandı. Reklamda oynamak tek başına suç değil Takipsizlik kararında, MASAK'tan gelen rapora göre de ismi geçen kişiler hakkında atılı suça iştirak ettiklerine dair herhangi bir eylemlerinin yer almadığı bilgisine yer verildi. Hakkında iddianame düzenlenen Thodex platformunun kurucusu ve yöneticilerinin gerçekleştirdikleri mağdurların zararlarına yönelik eylemlerin sadece platforma erişim yetkisi olan kişilerce binilebileceğine dikkati çekilen kararda, haklarında suç duyurusu bulunan ünlülerin zaman zaman birçok reklam filminde de oynadıkları anlatıldı. Kararda, adı geçen kişilerin, Thodex'in reklam filminde oynamalarının dışında başka bir bağlarının olmadığı vurgulanarak, bu kişilerin firmanın reklam filminde yer almaları şeklindeki eylemlerinin tek başına suç unsuru niteliğinde olmadığı belirtildi. Kararda, bu gerekçelerle 17 kişi hakkında takipsizlik kararı verildiği bildirildi.
Tarkan'ın Coca Cola Reklamında Oynayan Kız Kim? Uzun süredir reklam filmlerinde boy göstermeyen Tarkan, Coca-Cola ile anlaştı. Coca-Cola’nın reklam yüzü olan Tarkan, markanın reklam filmi için kamera karşısına geçti. Çekimleri devam eden film, ekranlardaki yerini ilerleyen günlerde alacak. Peki Tarkan'ın Coca Cola reklamında oynayan kız kim? Tarkan'ın Coca Cola Reklamında Oynayan Kızın kim olduğu henüz bilinmiyor... Megastar Tarkan, Coca-Cola'nın yeni reklam yüzü oldu. Uzun bir aradan sonra ilk kez bir reklam filminde rol alan ünlü şarkıcı, markanın yeni kampanyası için İstanbul'da kamera karşısına geçti. Tarkan'ın enerjisini yansıttığı filmde birçok sürpriz de var. Muhteşem Coca-Cola tadıyla Tarkan da kıpır kıpır! 🌟😍 — Coca-Cola Türkiye CocaCola_TR 26 Aralık 2018
Reklamcılık dersinde çocuklara “Diş hekimlerinin tavsiye ettiği diş macunu…” reklam mesajının hangi markaya ait olduğunu sordum. Gençlere, her bir diş macunu reklamından neler hatırladıklarını da sordum. Bunu sorarken kendi kendime de cevabını bulmaya çalışıyordum. Sahi bu reklam sloganı hangi markaya ve diş macunu reklamlarının hangisi hangisine aitti.. Kafamda canlanan, beyaz önlüklü, gülümseyen, sürekli diş sağlığına ilişkin ne yapmamızı veya ne yapmamamızı öğütleyen diş hekimleri ve olmazsa olmaz dişçi koltuğu görüntüsü, sahi tüm bunlar hangi markaya aitti… Dersteki tartışma sonucunda hiçbir öğrenci diş macunu markalarının arasında bir farklılık, farklı bir konumlandırma, belirgin bir mesaj veya marka arketipi ortaya koyamadı. Mesele şu ki, bir çok reklam, tüketiciyi cezbedecek, markayı rakiplerinden ayrıştıracak bir marka vaadi yaratamıyor, markaya bir farklılık, bir farkındalık, bir konumlandırma katamıyorsa neden yapılıyor? Markalar devasa bütçelerle reklam ajanslarına neyin ödemesini yapıyor? Marka açısından reklamın tanınmaya, satışa, bilgilendirmeye, hatırlanmaya, konumlandırmaya, marka vaadine, itibara, imaja ve beğeniye etkisi vardır. Tanrı hepimizi, birbirini tekrar eden, kafa karıştıran, neden yapıldığı anlaşılmayan ve yaratıcı olmayan reklamlardan korusun. Bütünleşik pazarlama iletişimi içerisinde tüketiciye ulaşma gücü açısında büyük öneme sahip olan reklam, markaya dair her ne söylerse söylesin, bunu mutlaka en tepedeki marka vaadine ve konumlandırmasına uygun biçimde yapmalı ve bütünleşik pazarlama iletişiminin bütün bileşenlerine bu vaat ve konumlandırmayı yaymalı. Bu marka vaadi ve marka konumlandırmasında, farklı ses tonları ve farklı söylemler kullanılsa bile uzun vadede, aynı ana mesaj yani marka konumlandırması korunarak sürdürülmeli. Markalar tam da bu noktada, uzun soluklu olma adına tekrara düşmüyor mu? Aynı marka için çok sayıda marka vaadi ve konumlandırması, tüketici zihnini yormakla kalmaz ayrıca bilinçaltında güçlü ve kalıcı bir yer edinemez. Aynı ana mesajı daha sık ama daha sade, daha yalın ve daha net söylemlerle farklılığı koruyarak reklamlarda kullanmak gerek. Peki reklamlar bunu tekrara düşmeden yapabiliyor mu? Diş macunu örneği maalesef sadece o sektöre has bir örnek değil. Bunu pek çok sektörde ve markada görmekteyiz. Mesela şampuan reklamları… Hepsi benzer vaatlerde ve benzer özelliklerde ve benzer reklamlarla karşımızda… Ahenkle dans eden dolgun saçlar sloganına benzer mesajlar, erkeklerin gördüğü anda şaşkına döndüğü ve sağa sola çarptığı ve genelde hep bir sahneye çıkan ve dans etmeye başlayan kadınların olduğu reklamlar… Konu dans etmeye gelince, o kadar çok marka bu dans etme konseptini kullanıyor ki, bu reklamların çoğu, ne marka algısına ne marka vaadine ne de marka konumlandırmasına uyuyor. Çikolatayı yedikten sonra dans edenler mi istersiniz, şekerleme yedikten sonra hoplayan zıplayanlar mı, gazoz içtikten sonra grup halinde sokaklarda asfalt ortasında dans edenler mi, ürünü ısırdıktan sonra sağa sola kalça sallayanlar mı ve daha niceleri… Reklam ajansları sanki iş biriliği etmişcesine, hangi marka hangi ürün gelirse gelsin, eğlence algısını sahiplenmek istiyorsa hemen birilerine hoplatılıp zıplatılıp dans ettiriyorlar. Ekranda dans eden insan kalabalığı ve arada kaynayan markalar. Mesela Redbull da çok eğlenceli bir marka ama reklamcıları birilerini dans ettirmiyor reklamlarında çok şükür… Bir de şu haz meselesi… Kabul edelim Magnum bu konuda gayet başarılı ama markasını hazza konumlandırmaya çalışan çikolata, kek, cips gibi reklamlara ne demeli. Ürünü yedikten sonra kendinden geçen, gözleri kayan, ağızlar bir karış açık kadınlar ekranları süslüyor. Pek tabii ki markayı haz üzerine konumlandırabiliriz ama bunu hep aynı görsellerle ve mesajla ve diğer markalara benzeyerek yapmadan. Markaların, reklamcıları bu konuda biraz daha zorlaması ve seçici olması gerekmez mi? Reklamcılar bu açıdan kolaya mı kaçıyor strateji geliştirirken? Bir ünlü bulalım, ekrana çapkınca gülümseme pozu verdirelim, bu iş tamam! Cep telefonu operatörleri reklamları için de söylenecek pek çok şey var. Örneğin, Turkcell’in Selocanlı reklamları hem fikir olarak hem de tüketiciye duygusal bağ kurma anlamında gayet başarılı bir reklam fikriydi. Fakat bu fikrin uzun süre hep aynı tonda ve mesajda kullanılması ve her yeni kullanımında içinde yaratıcılık barındırmaması artık tüketici açısından pek bir şey ifade etmese gerek. Cep telefonu operatörlerinin birbirine laf sokmaktan vazgeçip, tüketiciye dönük, mesaj karmaşasından uzak daha yalın bir dil kullanması gerekir. Mesela Avea’nın Fasulye reklamları oldukça başarılıydı ve bir hikayesi vardı ve bu hikaye içerisinde markanın konumlandırmasına ait ana mesajlar çok net veriliyordu. Markalar, dönem dönem reklam ajansları konusunda değişikliğe gidebilmeli. Bir markanın sürekli aynı ajansla çalışması, hem fikir körlüğüne hem de haksız rekabete girer. Bir ajanstan güzel bir iş çıkması, o ajanstan hep güzel iş çıkacak anlamına gelmiyor. Taze kan her zaman iyidir. Markalar, reklam ajanslarından gelen fikri ve stratejiyi her ayrıntısıyla iyi değerlendirmeli. Çünkü ortada ciddi bir bütçe dönmekte. Kimsenin çöpe para atmaya niyeti olmasa gerek. Örneğin THY reklamlarında farklı ajanslarla çalışıyor ve ortaya şahane işler çıkıyor. Markalar, reklam konusunda halkla ilişkilerden daha çok faydalanmalı. Başarılı halkla ilişkiler faaliyetlerini reklamla bütünleştirerek tüketici kalbini fethetmek daha kolay ve kalıcı olacaktır. İçeriği boş reklam yapmak yerine, ya hiç yapmamak ya da halkla ilişkiler faaliyetinden beslenmek daha akıllıca olacaktır. Örneğin, Anadolu Sigorta’nın Bir Usta Bin Usta projesi ve bu projenin reklamları bu anlamda güzel bir örnektir. Ve yine Turkcell’in Kardelenler Projesi ve reklamları. Hangimiz unutabilir değil mi? Ve Coca-Cola’nın Hayata Artı Vakfı’nın projeleri ve bunun reklamları. Siyasal, toplumsal ve ekonomik değişimler, reklamların da içeriklerinin değişmesine yansıyor. Reklam ve toplum karşılıklı birbirlerini besler, değiştirir ve geliştirir. 2007 yılına Pepsi Max reklamını HATIRLADINIZ MI AYSUN KAYACILI. YIL 2015 BU REKLAM ŞİMDİ OLSA YAPILABİLİR Mİ?! Geldiğimiz noktada reklamcıların da oyun alanlarının daraldığını söylemek gerek haksızlık etmeden. Aşağıda çok eski değil, 2007 yılına ait bir Pepsi Max reklamını göreceksiniz ve eminim ki hemen hatırlayacaksınız Pepsi Max, şekersiz tad.. Öğrencilerimle aynı kanıda olduğunuza eminim zira bu dönemde böyle bir reklam yayınlamak mümkün olmasa gerek. Reklamcıları her ne kadar eleştirsek de yaratıcılıklarını sınırlayan bazı etkenler olduğunu da kabul ediyoruz. Birkaç söz de “Petlas Lastik Çanakkale Mehmet Muzaffer Reklamı” için söylemek istiyorum. Evet duygularımız kabartan bir reklam… Evet Çanakkale Zaferi’nin uygun bir reklam… Tarihte yaşanmış gerçek bir olaydan esinlenilen bir reklam… Fakat reklamda Petlas markası için verilen yüzde yüz yerli sermaye algısı yabancı sermayeye karşı haksızlık yapıyor. Savaş zamanında lastiğe ihtiyaç duyuluyor. Arkadan bir ses, “O zamanlar Petlas nerde?”… Petlas yok ve lastik satan tek adam var ve o’na gidiliyor. Reklamda anladığımız kadarıyla, bu tek satıcı, gayri müslim. Hikayenin devamını soruyorum Petlas o zaman olsaydı, bedava o lastikleri verecek miydi? Bunu mu anlıyoruz reklamdan? Türkiye’nin en zor gününde yanında sadece yüzde yüz yerli markalar mı kalacak? Gayri müslim tüccarın lastikleri ödeme almadan vermemesi bir nevi azınlıkları kötü göstermek gibi olmuyor mu? Yani “ O zaman anladım yüzde yüz bizim olan Petlas gibi dev fabrikalara ihtiyaç duyduğumuzu” söylemi, Türkiye’de fabrikası olan yabancıları ileride bir tehdit olarak göstermiyor mu? Yoksa tüm bunları ben mi yanlış anlıyorum… Marka bu reklam senaryosunu okurken acaba neler düşünerek onay verdi merak ediyorum. İçecek sektörünün iki devi Coca Cola ve Pepsi’nin son reklamları, bu markaların yıllardır reklamlarında kullandığı konumlandırmadan oldukça farklı ve şaşırtıcı. Coca Cola, marka olarak içimizden biridir, sokakta gitar çalan gençlerledir, iftarda soframızdadır, çocuklarla oyunlar oynar ve reklamlarında hiç ünlü kullanmaz. En azından ben şu ana kadar hiç görmedim. Güzel bir marka konumlandırma arketipi var İçimizden Biri. Fakat şu son reklamını anlamakta zorluk çektiğimi itiraf etmeliyim. Hani şu ünlüleri yalan makinesine oturtup onlara Coca Cola içiriyor ve sonra da tuttukları bardağın içinden Zero çıkarıyor. Ünlülerimiz şaşırıyor, Coca Cola içtiklerinde ısrar ediyor ve aslında Zero içiyorlarmış ama farkında bile değillermiş. Ben bu reklamdan hiçbirşey anlamadım. Şimdi normal Coca Cola ile Zero’nun tadı tıpkının aynısı ise o zaman ikinci ürüne ne ihtyaç var. Bu reklamda tüketici nasıl bir mesaj veriliyor Coca Cola satın alma Zero al mı yoksa Zero satın alma Coca Cola mı al? Ben tüketici olarak ne yapayım mesela? Oysa bugüne kadar hiç ünlü kullanmayan bu sımsıcak markanın neden ünlü kullandığını anlamak zor. Ve Pepsi, bugüne kadar tam tersi her reklamında bir ünlü isim kullandı. Yıldızlarla işbirliği yapan bir arketipi vardı. Bu o kadar karmaşık bir hal aldı ki, Seda Sayan’dan Kenan İmirzalıoğlu’na kadar pek çok ünlü isimle markasını karmakarışık hale getirdi. Oysa hep dediğimiz gibi az mesaj ama çok tekrar. Belirli isimlerle uzun soluklu birliktelik daha iyi olmaz mıydı? Pepsi son reklamında “Sınırsızca Konuş Osman” reklamında, genç, Pepsi içiyor ve o mutlulukla hiç yapmadığı bir şey yapıp ailesini arıyor ve onları sevdiğini söylüyor. Baba da kahvehaneye girip herkese Pepsi benden diyor. Bu iki reklamın üzerindeki marka isimlerini değiştirsek, ilk reklam Pepsi için ikinci reklam ise Coca Cola için daha iyi olurdu. Markaların bugüne kadar oluşturdukları marka konumlandırma ve arketiplerini korumaları gerektiğini söylemek isterim. Ama hep dediğimiz gibi tekrara düşmeden.. Bir de reklamlarda ünlü kullanımı, incelenmesi gereken bir diğer alan. Evet hepinizin aklına Cem Yılmaz ve geride bıraktığı reklamlar geldi değil mi? Bu konu tek başına ele alınmalı bence. Özet olarak reklamların marka konumlandırmadaki gücü yadsınamaz. Reklamlar bize markaları sevdirir ve yakınlaştırır. Fakat reklam bunu, kolaya kaçmadan ve mümkün olduğunca dikkatli biçimde yapmalı. Bu süreçte Arketip analizinden yararlanılabilir. Peki Arketip nedir ve marka konumlandırmasında önemi nasıldır? Bir sonraki yazımda, Arketip kaynaklı marka konumlandırmanın hem iletişimciler hem de reklamcılar için neden önemli olduğunu örneklerle anlatmaya çalışacağım. Tanrı hepimizi, birbirini tekrar eden, kafa karıştıran, neden yapıldığı anlaşılmayan ve yaratıcı olmayan reklamlardan korusun. Zira bu ülkenin ne bir dakika zaman kaybına ne de bir kuruş boşa para harcamaya tahammülü yok. Nisan 2015, The Brand Age
coca cola reklamında oynayan ünlüler