İstanbul, Ankara ve Gebze’de faaliyet yürüten dört şirket, konkordato ilan etti. Sputnik’in haberine göre, İstanbullu ayakkabı malzemeleri üreten kimya firması Haff Kimya, Ankara’da bilinen Aldan Hastanesi, Gebzeli Teksan Makina ve yine sondaj makinası üretimi yapan Ankaralı Delta Makina konkordato ilan etti.
Akaryakıt dağıtım şirketi Remoil de konkordato ilan ederken “Bu süreçte hammadde maliyetlerinde döviz kuruna bağlı yaşanan dalgalanmalar etkili oldu” açıklaması yaptı. Yeşil Kundura . Bir diğer köklü ayakkabı firması Yeşil Kundura da 13 Eylül 2018’de konkordato ilan etti.
Ayakkabıyı kira yüksek borç ve indirim vurdu! Ayakkabıcılık sektörünün önemli firmaları konkordato sürecinde yaşama savaşı veriyor. Kurtuluş için rota ihracat. Ayakkabı sektörü konkordatolarla baş etmeye çalışıyor. 2 yıllık süreç içinde konkordato ilan eden Hotiç, Yeşil Kundura, Beta Ayakkabı, Eser Ayakkabı
Konkordato; işleri bozulup iflas etme aşamasına gelen birey ya da şirketlerin mali durumunu düzeltebilmesi için, borçlarının yeniden yapılandırılmasını hedefleyen mahkeme tasdikli bir anlaşmadır. Yapılan bu anlaşmada borçlu olan şirket, borçlarını yeni yapılandırmaya göre ödemeyi taahhüt ederken, alacaklılar
Bilerek, sektörün moralinin bozulması için negatif haberler pompalanıyor" - "Şu ana kadar bilinen 5 farklı ayakkabı firması konkordato ilan etti. Bu firmaların konkordato ilan etmelerindeki ana neden kendi yaşadıkları sıkıntılar. Bu firmalar sektördeki toplam satışların yüzde 1'ini bile yapmıyor" - TASD Yönetim Kurulu
Konkordato talebinde bulunan firmalar iş dünyası içindeki insanları şaşırtmamakla birlikte sokaktaki vatandaşı oldukça şaşırtıyor. Örneğin, Türkiye’nin en çok iş yapan restoranının nasıl oluyor da konkordato talep edecek noktaya geldiğini sokaktaki vatandaş bir türlü anlamıyor.
8jIb. İSTANBUL - Uğur AslanhanTürkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı TASEV Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hüseyin Çetin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ayakkabı sektörünün Türkiye'de bin 500 yıllık tarihçesi olduğunu ifade ederek, dünyanın 6'ncı, Avrupa'nın ise birinci üretim merkezi olduklarını, yıllık 500 milyon çift üretim kapasitesi olan Türkiye'nin ortalama 400 milyon çift üretim yaptığını söyledi. Sektörde 18 bin doğrudan, yan sanayicilerle birlikte 22 bin üretici bulunduğunu, 300 bin kişinin doğrudan istihdam edildiğini bildiren Çetin, "Şu anda Şanlıurfa'da ayakkabı organize sanayi bölgesi oluşturuluyor. Orada günlük 35-40 bin çift ayakkabı üretilecek program var." dedi."Rusya'ya ihracattaki artış yüzde 100,4"Hüseyin Çetin, 2017'nin 9 ayında Rusya'ya 55,7 milyon dolarlık ihracat yaparken, söz konusu tutarın bu yılın aynı döneminde yüzde 100,4 artışla 111,65 milyon dolara yükseldiğini, yıl sonu itibarıyla Rusya'ya ayakkabı ihracatının 150 milyon dolara yaklaşacağını bildirdi. Çetin, "Gelecek yıl sadece Rusya'ya en az 200 milyon dolarlık ayakkabı ihracatı hedefliyoruz. Kari, Termolino, Milano, Aldo, Monro, Respect, İnaryo ve Alba gibi Rusya'nın en büyük zincir markaları Türkiye'den ciddi mal alımına başladı ve bunu artırıyorlar. Bu markalar, gelecek yıl Türkiye'den ithalatını 2 kat artıracaklar. Ayrıca, Ruslar, Türk ayakkabısını gerçekten çok beğeniyor." şeklinde konuştu. Çetin, yılın 9 ayında İspanya'ya ihracatın yüzde 55'lik artışla 20,5 milyon dolara, İtalya'ya ihracatın yüzde 41,9'luk artışla 21,8 milyon dolara ve Almanya'ya ihracatın yüzde 31,1 artışla 49,3 milyon dolara ulaştığını ilan eden firmalarTASEV Yönetim Kurulu Başkan Vekili Çetin, sektördeki iyi gelişmelere karşın bazı önemli markaların konkordato ilan etmesi nedeniyle pazarın sıkıntıda olduğuna dair söylemler bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti "Ancak bu firmaların yıllık ayakkabı satışları, Türkiye'deki toplam satışların yüzde 1'i bile değil. Esas sorun, sektörün 5-6 yıldır sorunu olan vadelerin 15-20 aylara kadar uzaması... Yaşanan ekonomik sıkıntılar ve kurun yükselmesi nedeniyle ham maddeciler artık bu kadar uzun vade yapmıyor. Üretici bütün malzemeleri tedarik eder, tesiste birleştirir ve mağaza zincirlerine malı sevk eder. Burada kurun yükselmesi nedeniyle ham maddeciler uzun vadelerle ürün satmak istemedi. Ancak şu anda sektörün üzerinde uzlaştığı 6-8 ay gibi vadeler var. Ayrıca, bu şirketlerin konkordato ilan etmesinde kendi sıkıntıları da var."Firmaların bu süreçte ihracata daha fazla yöneldiğini, ayrıca, yurt dışında showroom açan şirketlerin bulunduğunu anlatan Çetin, firmaların artık KOBİ sisteminden büyük tesislere geçmeye başladığını, gelecek dönemde Avrupa ve dünyanın önemli markalarının daha fazla alım yapacağını öngördüklerini söyledi."Ayakkabı sektörünün geleceği gerçekten çok parlak"Hüseyin Çetin, hiçbir şekilde karamsar olmadıklarını belirterek, şunları kaydetti "İhracatta 9 ayda yüzde 17'lik artış var. Üretim ise geçen seneki 380 milyon çiftten bu yıl 400-420 milyonlara çıkıyor. İstatistik ve araştırmalara göre, perakende satışlarda da bir gerileme yok. Türkiye, şu anda yükselen kur nedeniyle uluslararası arenada ihracatta avantajlı konumda. Yüksek kur nedeniyle fiyatlar da biraz düşünce daha çok tercih edileceğiz. Yurt dışından önemli firmalar ve perakende markaları Türkiye'ye alım için geliyor. Rusya'dan ve Avrupa'dan Çin'e gidip ofis kuran ve orada oluşturduğu Ar-Ge merkezi ile kendi mağaza zincirlerine ürün yaptıran firmaların belirli kısımları, Türkiye'ye gelip burada ofis kurmaya başladı. Bunlardan bir tanesi İstanbul, Konya ve Adana'da ofis açtı. Yabancı markalar, Türkiye'deki ışığı görmese buraya ofis açıp buradan mal almak ister mi? Ayrıca, dünyaca ünlü spor markalarının da Türkiye'de üretime dönük fizibilite çalışmaları yaptığını duyuyoruz. Yani ayakkabı sektörünün geleceği gerçekten çok parlak. Şu anda el birliğiyle bugünleri atlatmalıyız."Türkiye'nin kısa vadede üretim yaparak siparişleri teslim edebildiğini, tasarımda çok iyi bir noktaya geldiğini ve coğrafi konumun ülkeyi ön plana çıkardığını vurgulayan Çetin, söz konusu gelişmeler sayesinde Türkiye'nin 2023'te ihracatını 2 milyar dolara çıkaracağını söyledi."Sektörün geleceği çok iyi olacak"Aymakoop Ayakkabıcılar Sitesi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Göl de konkordato ilan eden ayakkabı firma sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini, üreticilerle birlikte konkordato ilan eden diğer 3 büyük markanın sektördeki payının yüzde 2 civarında olduğunu belirterek, 15-16 ayları bulan vadeler ve vade farkları nedeniyle sektördeki bazı şirketlerin sıkıntı çektiğini, bu süreç sonrası vadelerin 6-8 aya kadar gerilediğini bu noktadan sonra ayakkabı sektörünün geleceğinin çok iyi olacağını ifade ederek, vadelerin geri gelmesinin sektörü biraz daha disipline edeceğini ve firmaların artık daha dikkatli olacağını söyledi. İthalata ek vergi gelmesiyle dünyaca ünlü spor markalarının Türkiye'ye gelme isteğinin arttığını dile getiren Göl, "Bu markalardan bazıları Türkiye'de üretim yaptırmak için spor ayakkabı üreten firmalarla görüşme halinde. Kriterlerinin karşılanıp karşılanmayacağını araştırıyorlar. Türk üreticilerin ise hem kalite hem de tasarım açısından üretemeyeceği ayakkabı yok." dedi. Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi HAS üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.
Ayakkabıcılık Türkiye’nin önemli sektörlerinden biri. 500 milyon çift üretim kapasitesi ile Türkiye üretimde dünyanın beşinci ülkesi… Büyüklüğü 5 milyar doları bulan sektörde son yıllarda artan ihracat ise 1 milyar dolara yakın. Üretim yapısı genellikle aile işletmesi tarzında olan sektörde son yıllarda markalaşma çabaları hızlandı, ayakkabı sektörü perakende sektörünün önemli oyuncularından biri Türk ekonomisinde son dönemde yaşanan sorunlar nedeniyle sektörden bir süredir olumsuz haberler geliyordu. Dövizdeki artışla birlikte söylentiler gerçeğe dönmeye sektörün köklü markalarından Hotiç’in ardından Yeşil Kundura ve Beta, peş peşe konkordato ilan etti. Hayri Kundura’nın bir yıl önce üretimden vazgeçerek açtığı uluslararası ayakkabı markalarını satan mağaza zinciri Shoes Center da İstinye Park, Carousel, Optimum, Suadiye’den sonra Şişli’deki son mağazasını da kapatarak piyasadan MARKALARINA NE OLDU? Hükümetin Çin’den gelen ucuz ürünlere karşı gümrük duvarlarını yükselttiği, korumaya aldığı sektörde ne oldu da bu yaprak dökümü yaşanıyor? Ayakkabı sektöründe yaşanan gelişmeleri anlatan uzmanlar, öncelikle ayakkabıcıların sıkıntılarının bugün başlamadığı, 10 yıl öncesine kadar uzandığı küçük aile işletmelerinden oluştuğu ve geleneksel üretim modelinin bir türlü aşılamadığı vurgulanıyor. Piyasa uzmanlarına göre bu dönemde perakende sektörünün hızlı gelişimi, sayısı hızla artan alışveriş merkezlerinde varolma mücadelesi de sermaye derinliği kazanamayan sektör firmalarının piyasa ve banka kredileriyle sağlıksız büyümesine neden olmuş. Yani Türkiye’nin genel hastalığı olan sağlıksız, özsermayesiz, hızlı büyüme en önemli neden olarak açıklanıyor. Krediye dayalı büyümeye hammaddenin ağırlıklı olarak dışa bağımlı olması ardından da dövizin son aylarda ölçüsüz bir şekilde artışı da bugün gelinen yaprak dökümüyle SORUNA DİKKAT…Türkiye İhracatçılar Meclisi eski Başkanı Mehmet Büyükekşi ayakkabı sektörünün önemli isimlerinden. Konkordato ilan eden firmaların köklü firmalar olduğunu söyleyerek, “Sektörde önemli yapısal sorunlar var. Şirketlerin durumuna ayrı bakmak lazım ancak uzun zamandır ortak sıkıntılar yaşanıyor. Sektörde vadeler kısaldı. Vadeli satıştan uzaklaşılıyor. Banka kredilerinde ekonomik sıkıntılar nedeniyle frene basıldı. Şirketlerde işletme sermayesi sıkıntısı ortaya çıktı. Ancak yeni ekonomik program moral verdi. Bu sıkıntılar aşılacaktır” FİRMAYLA KALMAYACAK KORKUSU…Piyasada borçlularına karşı önlem alarak zorlu süreçten çıkmak isteyen şirket sayısının üç firma ile kalmayacağı korkusu yaşanıyor. Türkiye Ayakkabı Sanayicileri Derneği de açıklamasında konkordato kararlarının bu markalara üretim yapan sanayicileri etkilemeye başladığını belirtiyor. Perakende zincirlerinin ayakkabı üreticilerine 18 aya kadar varan uzun vadeli ödemeleri nedeniyle nakit akışında darboğaz yaşandığını belirten dernek bazı sanayicilerin de üretime ara vermeye başladığını belirtiyor. Sektör konkordatonun kötüye kullanımının engellenmesini istiyor. Ucuz finansman talebinde bulunuyor. Verilen mesajlar sektörün endişeli olduğunu gösteriyor.
Ayakkabı Sektörü Konkordato İlanları ile Sarsıldı Ülkemizin köklü ayakkabı firmaları bir bir konkordato başvurusunda bulunuyor. Son dönemde konkordato başvurusunda bulunan ayakkabı firmalarının sayısında yaşanan artış tüm ekonomi uzmanlarının da dikkatini çekmiş gibi görünmekte. Hotiç, Yeşil Kundura gibi onlarca yıllık ayakkabı firmaları konkordato ilan ettiklerini açıklamışlardı. Bu gibi köklü firmaların arasına son olarak da Beta Ayakkabı katıldı. Beta Ayakkabı, kendi bünyesinde yaptığı açıklamada yeniden yapılandırma sürecine girdiklerini belirtti. Beta Ayakkabı durumu böyle özetlese de ekonomik krizin ve özellikle kur artışının ayakkabı firmalarını vurduğu bir gerçek. Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin ayakkabı firmalarına yansımış olması aslında bir kaçınılmaz. Birçok sektörde olduğu gibi ayakkabı sektöründe de patlak veren bu kriz son dönemde deyim yerinde ise ayyuka çıkmış oldu. Köklü markalar konkordato ilan ederken, yaşanılan kriz iyiden iyiye gün yüzüne çıkmış oldu. Ayakkabı sektöründe yaşanan krizin tabiî ki birçok nedeni var. Bunlardan en önemlisi kurda yaşanan artış. Kurdan yaşanan artışın ayakkabı sektörüne yansıması ise AVM kiraları olarak görülmekte. Hotiç, Yeşil Kundura veya Beta Ayakkabı gibi uluslar arası bir markanın AVM’lerde boy göstermesi kaçınılmaz. Bu nedenle de açtıkları dükkânlara ödedikleri kiranın kur artışınca katlanması da krizi doğuran başlıca neden. Birçok ayakkabı firması kurda yaşanan bu artış nedeni ile hareket edemez hale geldiler. Bu nedenle konkordato ilan etmeleri de asında kaçınılmaz olmuştu.
Ekonomideki durgunluğun etkisi önce ayakkabı sektörünü olumsuz etkiledi, Yeşildirek, Hotiç, Beta, İnci, Kemal Tanca, Eser Ayakkabı gibi sektörün önemli firmaları peş peşe konkordatoya gitti. Son olarak bir kötü haber de Marka Park Mağazacılık’tan geldi. Marka Park Mağazacılık ve Pazarlamacılık İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvurarak konkordato istedi. Mahkeme heyeti geçici mühlet kararı verdi. Marka Park ve Deriden markasının sahibi olan Gürkal Celal Özer’in şirketi tekrar düzlüğe çıkarabilmek için yoğun çaba sarf ettiği konuşuluyor. 2005’te kurulan Marka Park, 15 şehirde, 30 mağazayla hizmet veriyor. Para dergisinde yer alan habere göre, marka için İstanbul yedi mağaza ile en önde gelirken, geri kalan mağazalar Türkiye’nin en önemli AVM’lerinde yer alıyor. Marka Park, Calvin Klein, Tommy Hilfiger, Camper, Buffalo, Moon Boot, Birkenstock, Skechers, Superga, Toms, Nomadic Republic, People gibi markaların ayakkabı, çanta ve aksesuar gruplarındaki koleksiyonlarını müşterileriyle buluşturuyor. Toplamda 60'ı aşkın kadar markayı bünyesinde bulunduran firmanın internet sitesinde 130 kadar marka var. Koleksiyonlarını Milano, Paris, New York gibi moda merkezlerindeki trendleri yakından takip ederek oluşturuyor. Marka Park, 2008’den beri dünyaca ünlü İtalyan markası Moon Boot’un Türkiye distribütörlüğünü de yürütüyor. Firma, kendi markaları olan Vronsky, John May, Gioseppe Mengoni, Rap Rap, Elizabeth için İtalya, İspanya ve Türkiye’de üretim yapıyor. Firma birkaç yıldır Deriden markasının da sahibi. İbrahim Şenkal Özer, 2016’da Deriden’i kardeşi Gürkal Celal Özer’e devretmişti. Bu devir sonrasında Deriden Deri Mamulleri Sanayi ve Ticaret unvanlı şirket tamamen kapatıldı. Marka ve mağazalar ise Marka Park Mağazacılık ve Pazarlama geçti. Deriden’in 24 mağazası bulunuyor. İki önemli marka için kritik bir süreç başladı. Konkordatoya giderek mahkeme koruması altına girdi.
Anasayfa » GÜNCEL » CHP’li Sümer Saray iktidarı, kamu zararı yaratmış bu şirkete yıllarca para akıtmış CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer, Adana Millet Bahçesi ihalesini aldıktan sonra işi yarım bırakan şirkete 10 yılda tam 817 milyon liralık ihale verildiğini söyledi. Sümer, “Saray iktidarı, kamu zararı yaratmış bu şirkete yıllarca para akıtmış” dedi. CHP Adana Milletvekili ve TBMM Kit Komisyonu Üyesi Orhan Sümer, “Adana Millet Bahçesi” ihalesini 43 milyon liraya aldıktan sonra yarım bırakan ve konkordato ilan eden şirkete, 10 yılda 817 milyon liralık ihale verilmesi hususunu Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşıdı. YANDAŞ ŞİRKETE 817 MİLYON LİRALIK İHALE Orhan Sümer, “21 Ocak 2022 tarihinde Adana Millet Bahçesi İhalesinin 43 milyon liraya daha önce devleti 11 milyon lira zarara uğratmış bir firmaya verildiğini, bu firmanın aynı zamanda Giresun Millet Bahçesi İhalesini de 28 milyon liraya aldığını hem Adana’da hem Giresun’da işi yarım bırakıp, alandan 5 milyon değerindeki malzemeleri de alıp kaçtığını daha önce ortaya çıkartmıştık. Millet Bahçesi yapacağız dedikleri şehrin en önemli arazisinin halini görüyorsunuz aylardır tek bir çivi çakılmadı. Alan pislik yuvasına döndü. Bugün Millet Bahçesi ihalesini alan firmayla ilgili bambaşka bir belge daha açıklayacağız. Adana’da, Giresun’da, Erzurum’da Kamu İhaleleri alan aldığı işlerde devleti zarar uğratan, arazilerden malzemeleri alıp kaçan bu yandaş şirkete son 10 yılda tam 817 milyon liralık ihale verilmiş. Yazıklar olsun” dedi. MEGA PROJE MİLLET BAHÇESİ ÇÖPLÜK YUVASI Orhan Sümer, “Tam 817 milyon liralık ihale verilen, neredeyse her projesinde kamu zararı yaratmış bu şirkete saray iktidarı yıllarca para akıtmış. Yine bu yandaş şirkete 817 milyon lira yetmemiş olacak ki. Konkordato ilan etmiş. Borçlarını ödemek istemiyor. Mega Proje dedikleri ise çöplük yuvası haline döndü. Saray iktidarının tek derdi rant yaratıp yandaşını memnun etmekten öteye gitmiyor” diye konuştu. YANDAŞI ZENGİN ETME PROJELERİ Sümer, “Bu projeler sadece yandaşı zengin etme projeleridir. Şehirlerin en güzel alanlarını, en güzel yapılarını, rant uğruna katledenlerden, ülkenin kaynaklarını ekonomik krizden çıkmak üzere üretim araçlarına yatırmak yerine betona gömenlerden ilk seçimlerden sonra hukuk önünde mutlaka hesap soracağız” dedi.
konkordato ilan eden ayakkabı firmalar