Seefull list on bebekistiyorum.com Yumurtlama işlevlerini yitirmiş(yumurta rezervi bitmiş) hanım hastalarda tüp bebek tedavisi uygulanamaz. Menopoz dönemindeki bayanlara tüp bebek tedavisi uygulanamaz. 2020 tüp bebek tutarları ne kadar? Vatanımızda güncel tüp bebek tedavisi tutarları, 2020 yılı itibarı ile 8750 TL ila 10000 TL civarında değişmektedir. Mikroenjeksiyon Fiyatları. Mikro enjeksiyon tedavisi ile tüp bebek tedavisi arasında maliyet farkı bulunmamaktadır. Tüp bebek merkezleri arasında kullanılan tedavi yöntemlerine göre fiyat farkı bulunmaktadır. Mikro enjeksiyon tedavisinin fiyatı hakkında bilgi almak için 0312 442 74 04 numaralı çağrı merkezimizi arayabilir Diğer mikromanupilasyon işlemleri (assisted hatching, AH) lazer ile yapılabilmektedir. Gonad hücreleri (sperm, oosit) veya embriyo dondurma (EF) işlemleri ÜYT yönetmeliğine uygun şekilde yapılmaktadır. Azospermik hastalardan mikro-TESE (mikroskop ile testisten cerrahi yoldan sperm elde etme) ile sperm elde edilebilmektedir. Vücuttameydana gelen bazı aksaklıklar nedeniyle hareket kabiliyetini kazanamamış bu hücreler dondurulur. Toplanan spermler, mikroenjeksiyon (ICSI) yöntemi ile yumurtaya aktarılır ve tüp bebek tedavisinde kullanılır. Mikro-TESE ameliyatında sperm kanallarının mikroskopla görüntülenmesi sayesinde başarı oranı katlanarak artar. Mikro Tese erkeklerde oluşan kısırlığa bağlı başvurulan cerrahi bir yöntemdir. Menisinde hiç sperm bulunmayan kişilerde sperm çıkarılmasına ve bu sayede bireylerin tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmasına büyük katkı sağlar. Bu şekilde sağlıklı spermler elde edilir. Mikro Tese işlemi 1993 yılından bu yana FCyv. Mikro TESE nedir sorusu azospermik hastalar tarafından sıklıkla merak edilir. Mikro TESE meni ile dışarı sperm çıkmadığı durumlarda veya çıkan spermlerin tüp bebek tedavisine uygun olmadığı hastalarda uyguladığımız bir cerrahi yöntemdir. Azospermik hastalarda testis içerisinden sperm hücresi elde etmek için yapılan normal TESE ameliyatlarında testis açılarak belli bölgelerden örnekler alınır. Mikro TESE işleminde ise aynı işlem mikroskop altında veya optik büyütücü gözlükler ile yapılır. Mikro Tese AmeliyatıMikro Tese Ameliyatı ÖncesiMikro Tese Ameliyatı Nerede YapılırMikro Tese Nasıl YapılırAmeliyat Kaç Saat SürerMikro Tese Başarı ŞansıMikro Tese Ameliyatında Bulunan Spermlerin Hareketsiz OlmasıMikro Tese Ameliyatı SonrasıMikro Tese Sonrası Ağrı ve ŞişlikMikro Tese Sonrası EnfeksiyonMikro Tese Sonrası Ne Zaman Seyahat YapılabilirMikro Tese Kaç Kez YapılırMikro Tese Ameliyatı Sperm Bulunamazsa Ne YapılırAzospermi ve Mikro TeseSperm Dna Hasarı ve Mikro TeseMikro Tese Ameliyatı FiyatıSperm Bulunma İhtimaliMikro Tese Ameliyatı Ankara Mikro Tese Ameliyatı Sperm elde etme oranları normal TESE işlemine göre mikro TESE işleminde daha yüksektir. MikroTESE işlemi dışarıya sperm çıkısı olmayan hastalara, çıkan hücrelerin tamamının hareketsiz veya şekillerinin ileri derecede bozuk olduğu durumlarda veya örnek veremeyen hastalarda yapılabilir. Mikro Tese Ameliyatı Öncesi Mikro TESE ameliyatı öncesi hazırlık her hasta için farklıdır. Bu nedenle azosperm tanısı konulan hastalar mikro TESE yapılmadan önce ayrıntılı bir ürolojik muayeneden geçirilmelidir. Hormonal ve genetik inceleme yapıldıktan sonra üroloji uzmanı tarafından gerekli görülürse mikro TESE öncesi hazırlık tedavisi planlanabilir. MikroTESE ameliyatı öncesi hastalara herhangi bir cinsel perhiz önerilmez. Hasta işlem öncesi gece itibariyle yemek yemeği ve su içmeyi keser, işlemin yapılacağı kliniğe aç karnına gelir. İşlem öncesi hastaya yapılacak ameliyat ile ilgili ayrıntılı bilgi verilmelidir. Lokal anestezi altında yapılabilen bu ameliyat hastanın tedirginliği, işlem sırasında ağrı duyma ihtimali ve işlemin başarı şansının ve süresinin arttırılması amacıyla anestezi altında yapılabilir. Biz pratik uygulamamızda sedasyon anestezi altında lokal anestezi ile yapmaktayız. Hasta masaya alındıktan sonra sedasyon anestezi verilir, bu kompleks bir anestezi şekli değildir. Hasta uyuduktan sonra işlem bölgesi temizlenir ve örtülür. Mikroskop altında optik büyütme ile testis açılarak dolgun ve parlak sperm çıkabilecek bölgeler optik büyültme altında örneklenir. İşlem sırasında epididimler MESA işlemi ile boşaltılır. Mikroskop altında yapılan bu işlemde amaç, çok fazla miktarda örnek almak değildir. Amaç mikroskop altında gereken tüm bölgelerin incelenmesi ve sadece içerisinden sperm çıkabilecek, parlak ve dolgun tübüllerin, yapılabilecek en minimal şekilde örneklenmesidir. Mikroskop altında yapılan bu işlem mikro cerrahi tecrübesi gerektirmektedir. Mikro Tese ile İlgili Güncel Videolar Paylaştığım Youtube Kanalıma Abone Olmayı UnutmayınMikro Tese Ameliyatı Nerede Yapılır Mikro TESE işlemi nerede yapılmalı, sorusunun yanıtı bu nedenle deneyimli merkezlerde olmalıdır. Yapılan işlem sonrasında testis dokusundan patolojik inceleme için örnek alınması, testiste mikroskobik düzeyde bir problem olup olmadığı ve azosperminin patolojik nedeni hakkında bilgi verecektir. Biz klinik uygulamalarımızda, daha önce patolojik incelemesi olmayan hastalarımızın mikro TESE işlemlerinde patolojik inceleme için örnek alıyoruz. Testis içerisinde yapılan mikroskobik incelemenin bitmesinin ardından, koter cihazları ile işlem bölgesinde gerekli kanama kontrolleri yapıldıktan sonra, tercihen eriyebilen ince dikişler ile açılan bölgeler kapatılmaktadır. Mikro TESE işlemi yaptığımız hastalarımızın özel bir sağlık problemi yoksa tüm hastalarımıza işlem sırasında anestezi altında antibiyotik uygulaması yapmaktayız. Mikro TESE işlemi hakkında, özellikle internet ortamında yanlış bilgilenen kimi hastalarımız, oldukça tedirgin olarak geldiklerinden, öncesinde merak edilen tüm soruların yanıtlanması ve olası başarı şansının abartılmadan hastalara anlatılması, doğru bilgilendirme açısından önemlidir. Mikro Tese Nasıl Yapılır MikroTESE nasıl yapılır sorusu genellikle doktorlar arasında klinik alışkanlıkları nasıl ise bu şekilde şekillenir. İşlemin temeli genellikle aynı olmakla birlikte, ameliyata hazırlık, işlem sırasında kullanılan optik büyültme derecesi, incelenecek bölgelerin seçilme sırası, örneklenecek tübüllerin seçilme kriterleri yani hangi tübüllerden örnek alınacağı, kullanılan anestezi şekli, dikiş materyalleri, ameliyat sonrası istirahat şekli ve pansuman süreleri doktorlar arasında kendi klinik deneyimleri dahilinde farklı olabilir. Ameliyat Kaç Saat Sürer MikroTESE ameliyatı kaç saat sürer sorusu işlem öncesi mutlaka cevaplanmalıdır. İşlem hastadan hastaya değişmekle birlikte yarım saat ile bir buçuk saat arasında sürebilir. Daha önce yapılan TESE işlemleri, kişinin olası sağlık problemleri, testis dokusunun özelliği ve örneklenecek tübüllerin yapısı, işlem süresini etkiler. Mikro Tese Ameliyatı ile İlgili Güncel Paylaşımlar Yaptığım Facebook Sayfamı Takip Etmeyi UnutmayınMikro Tese Başarı Şansı MikroTESE başarı oranı hastaların hormonal, genetik ve vücut durumlarına göre değişmekle beraber %30 ile %60 arasında değişmektedir. Tabiki obstürüktif azospermi olan hastalarımızda zaten PESA ve TESA işlemleri ile, cerrahi bir müdahale olmadan özel iğneler ve yöntemler ile testisi açmadan sperm hücresi elde edebilmekteyiz. Bahsedilen başarı oranları nonobstrüktif azospermi nedeni ile mikro TESE yapılan hastaları kapsamaktadır. Mikro TESE işleminin başarı şansının önemli bir ayağı da alınan dokuların inceleneceği laboratuvar ortamıdır. Dokuların usulüne uygun olarak ehil teknikerler tarafından hazırlanması, inceleyecek ekibin bu konuda deneyimli olması ve belki de en önemlisi, dokuyu incelemek için yeterli sürenin ayrılması, sperm bulma başarısı açısından çok önemlidir. Bu nedenle klinik pratiğimizde biz hastalarımıza işlem sonrası çok hızlı bir şekilde bilgi veremiyoruz. Çok sayıda sperm hücresi elde edilen durumlarda işlemin bitimi ile derhal bilgilendirilen hastalarımız, ilk bakışta sperm bulunamadığı durumlarda uzun bir inceleme sonrası olumlu veya olumsuz sonuç için bilgilendirilmektedir. Mikro Tese Ameliyatında Bulunan Spermlerin Hareketsiz Olması MikroTESE işleminde bulunan sperm hücreleri hareketsiz olduğunda başarı şansı yokmudur? Sperm hücresi bizim açımızdan çok değerlidir. Mikro TESE işleminde bulunan hareketsiz hücrelerde aynı şekilde önemlidir ve bu hücreler ile ciddi sayıda gebelikler ve doğumlar elde edilmektedir Sperm hücresi testiste üretildikten sonra hareket ve dölleme yeteneklerine önemli katkının olduğu yer epididimlerdir. Yani testisteki sperm hücrelerinin hareketsiz olmaları , henüz epididime uğramamaları olabilir. mikroTESE işleminde bulunan spermlerin bir kısmı da hareketli olarak karşımıza çıkar ve hangilerinin kullanılması gerektiği embriyoloji laboratuvarı tarafından belirlenir. Mikro Tese Ameliyatı Sonrası MikroTESE ameliyatı sonrası hasta takibi çok zorlu bir süreç değildir. Hastalarımızın verdiğimiz antibiyotik ve ağrı kesicileri kullanmalarını, 5 gün sonra pansumanı çıkartmalarını, 5 gün duş almamalarını ve bu sürenin sonunda her gün duş almalarını önemlidir. MikroTESE işleminden 3 hafta sonra ilişkiye girmelerine izin veriyoruz. Mikro TESE kaç günde iyileşir kısmı ise genellikle hastalar arasında farklılık gösterir. Genel hasta takibimizde bir hafta / on günlük istirahat süreleri önermekteyiz. Bu süre içerisinde hastalarımızın ağır yük kaldırmalarını istemeyiz, ilişkiye girmelerine izin vermeyiz. Kendiliğinden eriyen dikişler ile kapattığımız yara yeri üzerini pansuman ile kapatarak 5 gün açılmamasını isteriz. İlk iki gün pansuman üzerine buz uygulaması, ödem ve kanama riskine karşı koruma amaçlıdır. 5. gün sonunda açılan pansuman sonrası, her gün duş alınmasına izin verdiğimiz hastalarımızın dikişleri kendiliğinden eriyerek düşer. Pansuman bir defa açıldıktan sonra tekrar pansuman önermiyoruz. Bir ayın sonunda erimeyen dikişler aldırılmalıdır. Bu iyileşme süreci genel olarak bu şekilde ilerlemekte iken, kişiden kişiye değişen bir süreç olarak karşımıza çıkar. Bu dönemde hasta, testislerde bir anormallik veya iyileşme sürecinin yolunda gitmediğini düşündüğü koşullarda, cerrahı ile iletişime geçmelidir. Mikro Tese Sonrası Ağrı ve Şişlik MikroTESE işlemi mikroskobik ve usulüne uygun yapıldığında çok ciddi komplikasyonlarla karşılaşmıyoruz. Ancak her hâlükârda cerrahi bir işlem olan mikroTESE sonrası düşük oranlarda da görünse uzayan ağrı, ödem, kanama ve enfeksiyon görülebilir. MikroTESE sonrası testosteron seviyelerinde düşme hastaların bir kısmında karşımıza çıkar ve genellikle 6 ay ile 2 yıl içerisinde düzelmesi beklenir. Ancak mikroTESE yaptığımız hastalarımızın önemli bir kısmında zaten işlem öncesi de olan ereksiyon problemleri bir miktar artış gösterebilir. Testosteron seviyelerinde kalıcı düşüklük, testis boyutlarında küçülme ve ereksiyon kapasitesinde düşme nadir komplikasyonlardır. Gelişebilecek bu problemler genellikle testosteron seviyelerindeki düşmelere bağlı olabilir ve destek tedaviler ile çözülebilir. Mikro Tese Sonrası Enfeksiyon Mikro TESE işlemi sonrası gelişebilecek enfeksiyonların tamamen önüne geçilmesi mümkün değildir. Her cerrahi işlem gibi bununda belli oranlarda enfeksiyon riski vardır. Bu ihtimal çok düşük olmakla birlikte, daha da azaltmak için hem işleme, hem de hastaya bazı görevler düşmektedir. İşlem tecrübeli ellerde yapılmalı, işlem sırasında antibiyotik tedavileri düzenlenmeli, işlemin mümkün olan en temiz şartlarda yapılması sağlanmalı, mikro TESE sonrası hastalarımızın yapacakları, dikkat edecekleri hususlar kendilerine yazılı olarak verilmeli ve anlatılmalıdır. Bu bilgilendirme tercihen hasta yakınları yanında birden fazla kişiye yapılmalıdır. Çünkü işlemin heyecanı ve tedirginliği ile söylenenler unutulabilir. Bu önerilerin yazılı olması, unutma riskini azaltır. Kişi işlem sonrası kendisine söylenen önerilere uymalı, kısıtlamaları yerine getirmeli ve önerilen sürelerde istirahat etmelidir. Kendisine verilen ilaçları düzenli kullanmalı ve yapılan pansumanın zamanından önce çıkmaması için gerekli özeni göstermelidir. En riskli dönemler işlem sonrası erken dönemlerdir, hasta kendisinde bir değişiklik hissettiğinde işlem yapılan bölgede şişme, renk değişikliği, dikiş yerlerinde akıntı, ateş vb derhal, merkeze ve doktora bilgi vermelidir. Kişi en yakın zamanda değerlendirilerek, olayın ne olduğu hakkında tanı konulmaya çalışılmalı ve bunun bir enfeksiyon olduğu kanısına varılırsa, uygun antibiyotik tedavisi hemen başlanmalı, hasta istirahata alınmalı gerekirse yatırılmalı, işlem bölgesinde bir abse oluşumu olup olmadığı mutlaka kontrol edilmeli, böyle bir ihtimal varsa boşaltılmalıdır. Bu durumda yatak istirahati, erken antibiyotik tedavisi genellikle yüz güldürücü sonuçlar verir. Mikro Tese Sonrası Ne Zaman Seyahat Yapılabilir MikroTESE sonrası ne zaman seyahat edilir? Kısmı sık karşılaştırdığımız sorulardandır. Yapılan işlem sırasında hastalarımıza çok yüksek dozda olmasa da anestezi uygulandığı için hastalarımızın, işlem günü araç kullanmalarını istemiyoruz. Yine olası ağrı durumlarından dolayı, mikro TESE yapılan günden en az bir gün sonra seyahat izni vermekteyiz ve kişilerin mümkünse yatarak seyahat etmelerini, ağrı kesicilerini kullanmalarını, özel araç ile seyahat ediliyorsa saat başı mola verilmesini önermekteyiz. Yapılan yolculukta kişilerin araçları, kullanacak başka kişiler varsa, kendilerinin kullanmamalarını önermekteyiz. Mikro Tese Kaç Kez Yapılır Mikro TESE kaç kez yapılabilir sorusu da bu konuda sık karşılaşılan sorulardandır. Testis büyüklüğü, hastanın genel durumu, genetik yapısı, önceki mikro TESE işleminin patoloji neticesi ve testis içerisinden sperm çıkma oranına göre bu sorunun cevabı değişir. Usulüne uygun olarak yapılan ve çok fazla doku alınmayan mikroTESE işlemlerinde birkaç defa yapılmasında genellikle sıkıntı yaşanmamaktadır. Bu durumda sperm bulamadığımız hastalarımızda mikroTESE kaç defa yapılır, bir sonraki TESE ile arasında ne kadar zaman olmalıdır sorularına şu şekilde cevap verebiliriz. TESE’ler arasında en az 6 aylık süreçler olmalıdır ve TESE işlemi hastanın testis büyüklüğüne ve yapılacak işlemin mikro cerrahi olmasına göre değişmekle beraber birkaç defa güvenle yapılabilir. Mikro Tese Ameliyatı ile İlgili İnstagram Sayfamda Güncel Paylaşımlar Yapıyorum. Takip Etmeyi UnutmayınMikro Tese Ameliyatı Sperm Bulunamazsa Ne Yapılır Mikro TESE ile sperm bulunamazsa ne yapabilirim sorusu genellikle klinikler ve doktorlar arasında farklı uygulamalar göstermektedir. Sperm bulunamayan hastaların işlem sonrası alınan patoloji sonuçlarına göre gerekirse bir süre destek tedavi verildikten sonra uygun süreçte tekrar mikroTESE işlemi yapılması uygundur. Başarı şansının çok düşük olduğu, testis dokusunun tekrar işleme uygun olmadığı durumlarda, hastalar ile konuşularak tekrarlayan işlemlerden kaçınılması önemlidir. Azospermi ve Mikro Tese Hastalara azospermi öncesi yapılacak sperm sayımı mutlaka santrifüj sonrası ayrıntılı incelemeyi içermelidir. Tekrarlayan spermiyogram incelemelerinde azospermik hastalarda az da olsa sperm gözlenmesi bütün tedavi sürecini etkileyecektir. Kriptozospermi dediğimiz bu durum, yani azospermik hastaların menilerinde aralıklı dönemlerde az sayıda sperm hücresi görülmesi, çok sık karşılaşılan durumlar olmamakla birlikte günlük uygulamalarda karşılaşmaktayız ve bu spermler ile gebelikler ve doğumlar görmekteyiz. Mikro TESE sonrası elde edilen sperm hücreleri ICSI işlemleriyle kullanılarak gebelik elde edilmeye çalışılır. ICSI TESE azospermik hastalarda gebelik elde etmenin en önemli anahtar noktalarından biridir. Sperm Dna Hasarı ve Mikro Tese Sperm DNA hasarı genellikle çevresel faktörlere bağlı olarak karşımıza çıkar. DNA hasarı belli bir yüzdeye kadar normal kabul edilirken, kritik oranı geçtiğinde , tanı ve tedavisi tüp bebek başarısı için önemlidir. DNA Hasarı taşıyan spermlerin dölleme yeteneği diğerlerinden daha düşük, döllediği embriyoların tutunma ihtimali daha az olan hücrelerdir. Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında DNA Hasarı mutlaka incelenmeli ve sonucuna göre tedavi planı yapılmalıdır. Sigara ve alkol kullanan, kilo fazlalığı bulunan, kronik hastalıkları olan, mesleği ile ilgili riskleri bulunan aşırı ısı, kimyasal maruziyet vb, varikosel olan hastalarda dikkatli bir üroloji muayenesi ve değerlendirmesi sonrası gerekli görüldüğünde sperm DNA hasar testi yapılmalıdır. Dünya sağlık örgütünün belirlediği kritik rakamların üzerinde sperm DNA hasar oranı tespit edilen hastalarda öncelikle biraz önce sayılan risk faktörleri ortadan kaldırılmalı, yaşamsal risk faktörleri düzenlenmeli ve destek ileç tedavileri başlanarak 2 ayın sonunda, tedavi başarısı açısından tekrar değerlendirilmelidir. Mikro Tese Ameliyatı Fiyatı MikroTESE fiyatları doğal olarak tüm hastalar tarafından merak edilir. Bu işlemler tıpkı tüp bebek tedavileri gibi merkezler arasında ufak farklılıklar göstermekle beraber genel olarak benzer fiyatlardadır. Mikro TESE sonrası, patolojik incelemeler, bulunacak sperm hücrelerinin dondurulacak olması işlem maliyetini değiştirecektir. Sperm Bulunma İhtimali Daha önce mikro TESE işlemi yapılan ve sperm elde edilen hastalarda tekrarlayan mikro TESE işlemlerinde sperm bulunma ihtimali ne kadardır? Şeklindeki kaygı tekrarlayan mikro TESE işlemleri öncesi hastalarımızın zihinlerini meşgul eder. Mikro TESE işleminde sperm bulunması, sonraki işlemlerde kesin sperm elde edileceği anlamına gelmez. Büyük ihtimal ile sperm bulunabileceği, bu oranların %75’ler civarında olduğu hastalar ile paylaşılmalıdır. Ancak sperm çıkmama ihtimaline karşı da mutlaka hazırlıklı olunmalıdır. İlk mikro TESE sinde sperm bulunmasına rağmen, tekrarlayan işlemlerde, sperm hücresi elde edilemeyen durumlarda , patoloji için örnek gönderilmeli, kişi, hormonal olarak incelenmeli, ayrıntılı bir ürolojik muayeneden geçirilmeli, iki işlem arasında geçirdiği hastalıklar, kullandığı ilaçlar sorgulanmalı ve tekrar mikro TESE şansı olup olmadığına karar verilerek bir tedavi takvimi çıkarılmalıdır. Mikro Tese Ameliyatı Ankara MikroTESE yapılmadan sperm bulunup bulunamayacağını gösteren herhangi bir test veya yöntem yoktur. Hormon seviyeleri ürolojik muayene bulguları, hastanın genetik sonuçları, işlem öncesi yapılan görüntüleme yöntemleri bize sperm çıkma ihtimali hakkında bir bilgi verir. Ancak işlem sonucu ile ilgili bu verilerin hiç biri belirleyici değildir. Testis kanlanması ultrasonografi ile incelenerek, testis haritalaması adı altında yapılan değerlendirme, bir dönem mikro TESE işlemleri öncesinde kullanılmış olup, günümüzde kullanımı azalmıştır. Bu yöntem, tecrübeli ellerde yapıldığında, cerraha bilgi vermekle birlikte sadece ultrasonografinin önerdiği bölgelere bakılmamalı, genel bir inceleme yapılmalı, bu bölgeler daha itinalı incelenmelidir. Mikro TESE öncesi hangi hastalardan sperm bulunabileceğine yönelik yapılabilecek incelemeler konusunda her geçen gün yeni yöntemler denenirken, özellikle genetik açıdan yapılan çalışmalar bu konuda en umut verici sonuçları vermektedir. Özellikle daha önce mikroTESE yapılarak sperm bulunamayan hastaların bir kısmına, mikroTESE sonrası planlanan ilaç tedavilerinin, sonuçlarının takip edilmesi ve bu hastalarda ilaç tedavilerinin ne zaman kesilerek tekrar mikroTESE’ye geçileceği konusunda, bu genetik incelemeler umut vericidir. Ancak tek başlarına bu incelemeler de mikroTESE öncesi, kesin fikir verememektedir. MikroTESE ile ilgili aklınıza takılan soruları altta bulunan yorumlar kısmından bana iletebilirsiniz. Mikro TESE tedavisi için Ankara kliniğim ile irtibata geçebilirsiniz. Azospermi menide hiç sperm görülememe durumuna denir. Bu hastalarda azospermiye sebep; hormonal veya genetik bozukluklar, çocukluk çağında inmemiş testis veya fıtık nedeniyle geçirilen ameliyatlar, testislerin yerinde olmamasının geç farkına varılması ve erişkin yaşta ameliyat olmak yada hala testislerin yerinde olmaması kasık kanalından torbaya inip çıkan, kasık kanalı veya karın içinde vb, çocukluk çağında geçirilen ve testisleri şişirerek faaliyetini bozan ateşli enfeksiyonlar kabakulak, menenjit vb testis tümörü nedeniyle ameliyat sonrası kemoterapi veya radyoterapiye maruz olmak , çeşitli travmalar trafik kazası, spor yaralanmaları olabileceği gibi sperm yollarının doğuştan olmaması, gelişmemesi veya tıkanık oluşudur. Çocuk sahibi olamayan azospermik erkekler artık mikroskobik testiküler sperm ekstrasyonu dediğimiz mikro tese yöntemiyle çocuk sahibi olabilmektedirler. Bir erkeğin menisinde hiç sperm olmaması değişik nedenler ile ortaya çıkabilir. Bunların bir kısmı sperm kanallarının tıkanıklığına bağlıdır. Böyle bir durumda testislerde sperm üretimi olmakla birlikte bu spermler kanallardaki tıkanıklık nedeni ile meni ile dışarıya atılamamaktadır. Bu durumda tıkanıklığa bağlı sperm olmamasından söz edilir. Tıkanıklığa bağlı azospermi olgularında ince bir iğne ile tıkalı olan kanallara ya da testis dokusu içine girilerek küçük parçalar alınır. Bu parçalar içinde sperm bulma oranı % 100’e yakındır. Tıkanıklığa bağlı olmayan durumlarda ise testislerde sperm üretimi ya hiç yoktur ya da belirli alanlarda çok sınırlı sayıda olmaktadır. Testis dokusu içinde binlerce küçük tüp benzeri yapı vardır ve bu yapılarda sperm üretimi değişik aşamalarda devam eder. Bazı tübüllerde hiç üretim olmazken bazılarında az sayıda sperm olabilmektedir. Cerrahi sperm arama yöntemleri ile Testisin değişik bölgelerinden alınan çok sayıda parça incelendiğinde sperm hücresi bulunabilmektedir. MİKROSKOPİK TESE yöntemi böyle vakalarda sperm elde etme şansını büyük oranda arttırmaktadır. Menisinde sperm olmayan erkeklerde, ameliyat mikroskobu kullanılarak testisinden sperm elde etmek için yapılan bu işlemde, sperm bulunan alanlar daha kolay tanımlanarak sperm elde edilebilmektedir. Genel anestezi altında yumurtalıklar açılarak mikroskop altında incelenir. Bu yöntemle yumurtalıkta sperm üretilen bölgeler daha iyi seçilmekte ve alınan doku miktarı daha az olduğundan çok sayıda alandan parça alınabilmektedir. Bu dokular laboratuarda embriyolog tarafından kesilerek kanalların içine dökülmüş ya da kanallara yapışık olan sperm hücreleri ayıklanarak mikroenjeksiyon işleminde kullanılır. Bu yöntemin avantajları Testisin mikroskop ile incelenmesi sperm bulma şansını da yükseltmekte ve daha fazla sayıda sperm elde edilmesini sağlamaktadır. Eski tekniklerle sperm bulma oranı %30-40 arasında değişmekte iken, bu teknik ile sperm bulma oranı %60-70 civarına çıkabilmektedir. Diğer önemli bir konu da hastanın testisinden doku kaybının eski yönteme göre 70 kat daha az olmasıdır. Böylece, operasyonda testislerin en az zarar görmesi sağlanmakta, salgılanan testosteron hormonunun kandaki seviyesini azaltacak işlemlerden kaçınılmaktadır. Mikroskop altında yapılan bu yöntemin diğer bir avantajı ise, testisi besleyen damarlara zarar vermeden kesi yapılabilinmesidir. Bu nedenle operasyon sonrası oluşacak yan etkiler azaltılabilmektedir. Çoklu biyopsi ile başarılı olunamamış ve Klinefelter sendromu gibi genetik nedenlere bağlı sperm yokluğu olan kişilerde bu yöntemle % 60’ın üzerinde sperm bulma şansı elde edilebilmektedir. Tese Testisten Biopsi İle Sperm Elde Edilmesi Azospermi meni örneğinde hiç sperm bulunmaması olgularında testisden biopsi tese ile sperm elde edilmeye çalışılır. İki tip azospermi vardır a tıkayıcı olan; b tıkayıcı olmayan. Tıkayıcı olan azospermi olgularının hemen hemen tümünde tese’de sperm elde edilebilmektedir. Halbuki olguların önemli kısmını teşkil eden tıkayıcı olmayan azospermi olgularında ise ortalama olarak %50 olguda tese’de sperm elde edilebilmektedir. Nadir olarak bazı olgularda meni spermi sayısı normal olsa bile tamamı %100 hareketsiz olmaktadır. Bu olgularda tam hareketsizlikten ölü olma veya canlı olduğu halde hareketsizlik sorunu tür nadir olgularda tese yapılması önerilmektedir. Tese’de sperm elde eldilir ise daha sonraki mikroenjeksiyon uygulamaları sırasında da kullanmak üzere bir kısım spermi dondurmayı tercih etmekteyiz. Tese genellikle lokal anestezi altında yapılan ve hastalarımız tarafından çok iyi tolere edilen bir işlemdir. Tesa Menisinde hiç spermi olmayan ancak sperm yapımı normal ya da normale yakın olan erkeklerde ,sebep eğer sperm kanalı tıkanıklığı ya da yokluğu ise; kanal ya da epididimden cerrahi MESA veya iğne ile sperm aspirasyonu PESA / TESA Perkütan / Transepididimal Sperm Aspirasyonu, sperm yapımında yumurtalık testis düzeyinde problem varsa anestezi altında testisten biopsi ile alınan örneklerden spermin elde edilmesi tese Testiküler Sperm Ekstraksiyonu işlemlerini içerir. Bu yolla elde edilen spermlerin mikroenjeksiyon ile yumurtayı döllemesi sağlanır. Erkeğe yönelik yapılan bu işlemlerin cinsel sağlik üzerine herhangi olumsuz bir etkisi yoktur. Bu işlemler uyutulmadan lokal anestezi uyusturma ile yapılabilmektedir. Diğer Tedavi ve Hizmetlerimizi Aşağıda Bulabilirsiniz. Üreme çağındaki bir çiftin doğal yolla gebelik elde edememesi durumu kısırlık olarak adlandırılmaktadır. Tıbbi açıdan bakıldığında; 35 yaşın altındakilerin ortalama 1 yıl, 35 yaşın üzerindekilerin ise yaklaşık 6 ay boyunca düzenli olarak korumasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edememesi durumunda kısırlıktan bahsedilir. Kısırlık söz konusu olduğunda da problem % 40 oranında kadından, yine % 40 oranında erkekten kaynaklanmakla birlikte, geri kalan % 20 civarında ise ya her ikisinden kaynaklanan bir sorun vardır ya da yapılan tüm tetkik ve muayenelere rağmen kısırlık nedeni tespit edilememiştir. Kadından kaynaklanan kısırlık sebepleri çoğunlukla; yumurtlama bozuklukları, hormonsal sorunlar, üreme organlarıyla ilgili anomaliler olabiliyor. Erkekten kaynaklanan kısırlık sebepleri ise genel olarak; sperm sayısı ve kalitesinin düşüklüğü, üreme organları anomalileri ve hiç sperm bulunamaması şeklinde sıralanabilir. Hem kadın kısırlığı hem de erkek kısırlığına yol açan etkenlerin çoğu da günümüzün modern tıp uygulamaları ve özellikle de tüp bebek tedavisi sayesinde saf dışı bırakılabilmekte, pek çok kısırlık vakasında tüp bebek tedavisi ile gebelik elde edilebilmektedir. Menide hiç sperm bulunamaması Kısırlık vakaları incelendiğinde yaklaşık yarısında erkekten kaynaklanan sorunlar varken, bunlar içinde menide sperm bulunamaması sorunu ile yine sıklıkla karşılaşılmaktadır. Doğal yolla bebek sahibi olamama sorunu ile doktora başvurulduğunda, kısırlık testleri yapılırken erkeklere uygulanan yöntemler menide sperm varlığının, miktarının, hareket kabiliyetinin ve niteliğinin belirlenmesi şeklindedir. Menide az sayıda ya da düşük kalitede spermler bulunması durumunda tek bir tane bile uygun sperm olması yeterli olabiliyor. Mikroenjeksiyon yöntemi ile tek bir sperm ile döllenme sağlanabiliyor. Ancak erkek kısırlığında çözümü en zor olan sorun menide spermlerin bulunmaması, yani erkeğin verdiği meninin içinde hiç sperm hücresi olmaması durumudur. Birkaç yıl öncesine kadar çözümsüz zannedilen bu sorun, son yıllarda gelişen teknoloji ile yüksek oranlarda çözüme kavuşturulabilmektedir. Erkekten kaynaklanan kısırlığın çözümünde çok önemli rol oynayan ve umut olan bu yöntemler TESE ve Mikrodiseksiyon TESE olarak isimlendirilen iki ayrı yöntemdir. Bu yöntemler sayesinde menide hiç sperm bulunamayan erkekler de bebek sahibi olabiliyor. Nedir? Mikro TESE Mikro TESE, bir mikrodiseksiyon yöntemidir. Yani cerrahi bir işlemle testiste sperm arama yöntemidir. TESE, testisten biyopsi ile sperm elde edilmesi anlamına gelir. TESE ya da Mikro TESE yöntemi erkekten kaynaklanan kısırlık vakalarında en son başvurulacak tekniklerdendir. Çünkü bu yöntem menisinde hiç sperm bulunmayan azospermi ya da % 100 hareketsiz sperme sahip kişilere uygulanır. Menide hiç sperm bulunamadığında, erkeğin testis dokusunda sperm aranması işlemi ile canlı sperm bulunmaya çalışılır. Çok sık olmasa da Mikro TESE işlemi menisinde sperm bulunan, ancak elde edilen tüm spermlerin düşük kalitede olması durumunda da uygulanabilmektedir. Bu işlem sayesinde testis dokusundan, sperm kanallarından daha kaliteli ve üremeye daha uygun spermler bulunabilir. Ancak yine de mikro TESE işlemi daha çok menide sperm bulunamaması durumunda uygulanan bir işlmedir. Nasıl uygulanır? Mikro TESE TESE işlemi uzun sürebileceğinden hastaya genel anestezi uygulanarak testisin dokularından sperm elde edilmesi hedeflenir. Sperm hücrelerinin oluşmasını sağlayan testis içi dokularda, sperm ana hücreleri bulunmaktadır. Bu hücreler normal şartlar altında testiste birer kuyruk oluşturup özel sıvılar içinde beslenerek hareket kabiliyeti kazanacak ve normal sperm hücrelerine dönüşecek olan hücrelerdir. Ancak vücutta oluşan bir aksaklık bu hücrelerin normal sperm hücrelerine dönüşümünü engellemiş, sperm oluşarak meniye inmesi mümkün olmamış ve gebelik de bu sebeple gerçekleşememiştir. Bu tür bir durumda bu hücreler genetik olarak normal bir sperm hücresi ile denk materyal taşımalarına rağmen, kuyruk oluşturmamış, hareketsiz halde bulunurlar. Bu şekilde sadece ana hücre gövdesi elde edilen sperm hücresinin, hareket kabiliyeti yoksa da aslında hücresel içerik olarak tam bir sperm hücresidir. Yani bunlar hareket edemeseler de gerçek sperm olarak kullanılabilirler. Mikro TESE ile bulunan sperm hücreleri kendi başlarına yumurtayı dölleyemediği için ICSI mikroenjeksiyon işlemi ile yumurtaya aktarılır ve bu şekilde döllenme oluşur, embriyo elde edilebilir. TESE işleminde testis açılır ve yer yer doku örnekleri alınarak bunlarda sperm hücresi aranır. Ancak TESE işlemi testislere bir miktar hasar verebilmektedir. Mikro TESE işlemi ise TESE yönteminin testislere verdiği zararı en aza indirir. Bu cerrahi işlem sırasında mikroskop kullanılır ve aslında teknik açıdan TESE yöntemine benzer şekilde uygulanır. Testislerde sperm üreten kanallar mikroskop yardımıyla büyütülerek net şekilde görülür. Sperm üreten kanallar daha geniş göründüğü için spermler kolaylıkla ayırt edilir. Bu alanlar belirlenerek cerrah tarafından özenle toplanır. Bu sayede TESE yöntemine göre, Mikro TESE yönteminde sperm bulabilme şansı da kat kat artar. Çünkü mikroskopla incelenerek sadece sperm tespit edilen alanlara işlem yapılır. Ne kadar sürer? Mikro TESE ameliyatı, sperm bulabilmek için sperm kanallarının tek tek incelenmesini gerektirmektedir. Bu bakımdan çok detaylı bir işlemdir ve ortalama 2 saat kadar sürebilmektedir. Mikro TESE işleminin 2 saat gibi uzun sürmesi nedeniyle lokal anestezi yerine genel anestezi tercih edilmektedir. İşlem sonrasında ise genellikle 2 -3 saatlik bir dinlenme ile hasta gözlem altında tutulur, o gece hastanede yatmak gerekmez, hasta taburcu edilir. İşlemden sonraki 1 – 2 gün hastanın evde dinlenmesi ve ağır kaldırmaması önerilir. Mikro TESE işlemi çok avantajlıdır! Mikro TESE işlemi, TESE ameliyatları ile kıyaslandığında sperm bulma şansı iki katı daha fazladır. Bu yüksek oran, zaten yöntemin en avantajlı özelliğidir. Şöyle ki; TESE yöntemini denediği halde hiç sperm bulunamayan hastaların % 33 kadarında mikro TESE işlemi ile sperm bulunabilmektedir. Bu durum da doğal yolla bebek sahibi olamayan, menide sperm olmadığı için çocuk sahibi olamayan çiftlerin şansını bir hayli artırmaktadır. Mikro TESE yönteminin uygulanması çok ciddi bir cerrahi donanım gerektirdiği için yöntemi uygulayan uzmanın ve tedavi merkezinin özellikleri önemlidir. Cerrahın deneyimli ve alanında yetkin olması gerekir. Tedavi merkezinin tam donanımlı olması şarttır. Her şeyden önce mikro TESE işleminin cerrahi bir uygulama olduğu unutulmamalıdır. Azospermi, yani menide hiç sperm olmaması teşhisi konulan hastalar için kısırlık çaresiz bir hastalık olarak görülürken, keşfedilen TESE yöntemi sayesinde, bu bireyler için de tedavi ve bebek sahibi olabilme şansı doğmuştur. Mikro TESE sayesinde ise TESE yöntemi % 30’luk bir başarı artışı sağlamıştır. Halk arasında TESE ya da Mikro TESE uygulamaları yeteri kadar bilinmemektedir. Bu nedenle ülkemizde tedavi düzeyi yeteri kadar değildir. Başarı şansını bu kadar artıran tedavi yöntemi tüp bebek tedavisi ile anne adayına enjekte edilerek gebe kalması sağlanmaktadır. Mikro TESE sonrası nelere dikkat edilmeli? Mikro TESE işleminden sonra hastalar, anestezinin etkisi geçinceye kadar 2-3 saat gözlem altında tutulduktan sonra evlerine dönebilir. Mikro TESE işleminden sonrası hasta evine giderken araç kullanmamalıdır. Ameliyat sonrası hastanın yaklaşık 1 hafta kadar ağır fiziksel aktiviteden kaçınması ve cinsel ilişkiye girmemesi önerilir. İşlemden 2 gün sonra pansuman yaptırılması gerekir. İşlemden 3 gün sonra duş alınabilir. TESTİS DOKUSUNDAN SPERM HÜCRESİ ARAMA İŞLEMLERİ TESA / MIKRO TESE İlk olarak 1985 yılında ilk başarılı tüp bebek tedavisinden 7 yıl sonra azoospermi menide hiç sperm bulunmaması durumu olan erkeğin epididimis adı verilen sperm kanalından sperm elde edilerek klasik tüp bebek yöntemi IVF ile başarılı gebelik gerçekleşmiştir. Bundan 8 yıl sonra ilk mikroenjeksiyon işlemi yapıldı. Aynı yıl, menide sperm hücresi bulunmayan hastalarda testisten elde edilen sperm kullanılarak başarılı gebelik gerçekleşti. Bu başarı, ümitsiz bekleyiş içindeki birçok çift için de yeni bir umut ışığı anlamına geliyordu. Menide sperm hücresinin hiç bulunmadığı durumlarda doğrudan testis dokusundan TESA/TESE veya epididim denen sperm kanalından PESA percutaneous epidydimal sperm aspiration sperm arama işlemi yapılmaktadır. Eğer menide sperm bulunmamasının nedeni kanallarda tıkanma ise, TESA ve TESE gibi işlemlerde sperm hücresi bulma olasılığı %100’dür. Eğer tıkanma dışı nedenler söz konusu ise bu oran %50 dolayındadır. Maalesef, TESA veya TESE işleminde sperm bulunup bulunamayacağını önceden gösteren herhangi bir klinik veya laboratuvar belirteci yoktur. Hatta daha önce yapılan işlemde sperm bulunmuş olmasına rağmen mükerrer işlem gerektiğinde %10 olasılıkla hücre saptanamayabilir. Bunun aksine, bir kez yapılmış testis biyopsisinde sperm çıkmaması, testislerde sperm olmadığını ekarte ettirmez. Eğer mükerrer biyopsi işlemi yapılacaksa en az 6 ay ara verilmesinde yarar vardır. TESA Testicular sperm aspiration Hemen hemen her zaman lokal anestezi ile uygulanır. İnce bir iğne ile testis dokusundan negatif basınçla elde edilen sıvı mikroskop altında incelenerek hücre saptanmaya çalışılır. Hücre bulunursa dondurularak saklanır ve mikroenjeksiyon işlemi sırasında çözülerek kullanılabilir. TESE Testicular sperm extraction Çoğu zaman lokal anestezi ile, nadiren genel anestezi altında yapılan bir işlemdir. Testis üzerinde küçük bir kesi yapıldıktan sonra çeşitli alanlardan minik doku örnekleri alınarak mikroskop altında incelemeye tabi tutulur. Testiste sperm hücresi yerel olarak üretilebileceği için, birden fazla bölgeden parça almak şansı arttırır. Hücre bulunursa dondurularak saklanır ve mikroenjeksiyon işlemi sırasında çözülerek kullanılabilir. TESE işlemi mikroenjeksiyon tedavi sürecinde de yapılabilir. Bununla birlikte varolan bütün yumurtalara yetecek kadar canlı sperm bulup biriktirmek bazen zaman alabilir. Mikroenjeksiyonun geciktirilmesi de döllenmeyi ve embriyo kalitesini olumsuz yönde nedenle sperm bulma şansının düşük olduğundan şüphelenilen olgularda yumurta toplama işleminden en az 8 saat önce TESE yapılmalıdır. Açık biyopsilerin TESE potansiyel yan etkileri kanama, iltihap, tamir dokusu oluşumuna bağlı dokuda gerilme fibrozis, doku kanlanmasının bozulması devaskülarizasyon. Çok nadiren fibrozis vs. testiste geriye dönüşsüz hasara yol açabilir ve mükerrer TESE işlemini imkansızlaştırabilir. Tüp bebek tedavilerinde testisten elde edilen taze veya dondurulmuş-çözülmüş spermatozoa kullanılması döllenme ve gebelik olasılığını değiştirmemektedir. Fakat ister taze ister dondurulmuş sperm kullanılsın, hareketli olanların seçilmesi hem döllenme hem de gebelik oranlarını arttırmaktadır. Klinefelter sendromu adı verilen 47,XXY kromozom yapısına sahip olan erkeklerin de yaklaşık yarısında testiküler sperm bulunabilmektedir. Benzer şekilde, daha önce inmemiş testis ameliyatı geçirmiş azospermik hastaların da yaklaşık yarısında testiküler sperm elde edilebilmektedir. MİKROTESE Mikrodiseksiyon TESE adı da verilen bu işlemde testisten parça alma işlemi tavandan asılı özel bir mikroskop altında yapılmaktadır. Ameliyat mikroskobunda müstakil seminifer tübüller görülebilmektedir. Aktif sperm üretimi olan daha büyük hacimdeki germ hücreleri bazı tübüllerin daha beyaz ve donuk görünmesine neden olmaktadır. Bu yöntemin uygulandığı ilk çalışmalarda daha yüksek sperm elde etme oranı bildirmişse de bu yeni yöntemin herhangi bir üstünlüğü olmadığını gösteren çalışmalar da vardır. ENZİMATİK SİNDİRME TESE ile elde edilen doku parçalarının bazı enzimler içeren vasatlar içinde bekletilmesi sonrasında sperm bulma olasılığının arttığına dair çalışmalar yayımlanmıştır. Fakat bu konu da kesinlik kazanmamış yöntemler arasındadır. Zira enzimatik sindirmenin herhangi bir olumlu etkisinin olmadığı bildiren çalışmalar da vardır. Üreme tıbbındaki son gelişmeler, daha önce steril kabul edilen erkeklerin çocuklarına biyolojik baba olmalarını sağlar. Kötü sperm üretimi olan erkeklerin testislerinde spermi tespit etmek için Mikrocerrahi Testis Sperm Ekstraksiyonu veya Mikrodiseksiyon-TESE adı verilen cerrahi teknikler uygulanır. Obstrüktif olmayan azospermi veya anormal sperm üretimi erkek kısırlığının çok yaygın bir nedenidir. EuroCARE IVF’te uzman doktorlarımız, obstrüktif olmayan azospermi için mikrocerrahi testis sperm ekstraksiyonunu Mikro TESE Kıbrıs önerir. Azospermi veya spermde sperm eksikliği erkeklerin %10’unda kısırlığa neden olur. Bu vakaların yaklaşık %60’ı, obstrüktif olmayan azospermiye bağlıdır. Mikro TESE, sperm bulunamayan erkekler için en popüler sperm alım prosedürlerinden biridir. Erkeklerin %63’ünde Micro TESE ile başarılı sperm alımı bildirilmiştir. Geleneksel ve daha sınırlı sperm alım prosedürleri başarı oranlarının %20 perkütan testis biyopsileri ile %45 açık testis biyopsileri değerlerine sahiptir. Erkeklerde sperm alımının başarısını etkileyen faktörler şunlardır yaş, FSH, testiküler boyut, genetik analiz, Klinefelter Sendromu, varikosel ve tanı biyopsisinde histopatoloji. Sperm, testislerden küçük bir kesi yoluyla alınır ve laboratuvarda yumurtaların döllenmesi için kullanılır. İn Vitro Döllenme IVF sürecinde kadın partnerin üreme endokrinologuyla dikkatli koordinasyon şarttır. Mikro TESE nedir? Prosedür, skrotumda çok küçük 3-4 cm bir kesi ile gerçekleştirilir. Hasta ameliyattan önce genel anestezi altındadır. Testisler insizyondan açılıp şişmiş ve sperm içeren seminifer tübüllerin yerini tespit etmek için yüksek güçlü bir mikroskop 30–40X büyütmede altında büyütülür. Bir tarafın tübüllerinden sperm örneği aldıktan sonra doktorumuz testiyi bir sütürle kapatır. Aynı işlemi karşı tarafta da tekrarlar. Örnekleri topladıktan sonra, EuroCARE doktorumuz skrotuma girmek için açılan tüm doku katmanlarını kapatır. Kaynaklar

mikro tese ile tüp bebek